Fiziksel birleşme, ahlak, düşüncenin bilinçaltı çalışması üstüne bir düş. Süregiden bir içsavaş içinde çelimsiz bedenler, cahil yürekler, çiçekleri ve denizi okuyabilen ama insanlarla yaşayamayan çocukların öyküsü.
Onaltıncı yüzyıl Normandiya’sında acımasız bir derebeyinin erdemli, kırgın ve zarif karısının fırtınalı bir gecede doğurduğu çocuk, babası tarafından lanetlendikten sonra insanlardan uzakta, içinde sadece annesinin, okyanusun ve müziğin varolduğu bir yaşam sürer, çiçeklerin dilinden anlayan, gerçek yaşamdan kopuk yaşamış diğer bir çocukla karşılaşana kadar. İkisinin beden ve ruhları birbirine karışarak Platon’un o nefis hayalini gerçeğe dönüştürürler; “ikisi tek bir varlık olup onu tanrısallaştırırlar”.
20 Mayıs 1799'da Tours'da dogan Honoré de Balzac, temel eğitimini doğduğu kentte tamamladıktan sonra hukuk öğrenmek için Paris'e gitti. Bir dava vekilinin ve bir avukatın yanında çalıştı. 20 yaşında, şansını edebiyat alanında denemek üzere ailesinden yalnızca iki yıllığına izin alarak işe ara verdi. Bu süre içinde betimlemeyi çok arzuladığı insan doğasını gözlemledi ve roman tekniği üzerinde çalıştı. İlk roman denemelerini takma adlarla yayımladı. Daha sonra ailesinin yanına döndü, izin sürelerini uzattı ve bir daha hukukla ilgilenmedi. Kendisinden on beş yaş büyük Madam Berny'nin himayesine girdi ve onunla yasadığı on yıllık ilişki (1823-1833) yüksek tabakayla, edebiyat ve yayın dünyasının önde gelen isimleriyle bağlantılar kurmasını sağladı. Balzac artık bir Paris'liydi. Bu çevrelerde yasadigi serüvenler, ün, servet ve lüks düskünlügü büyük paralara mal oldu. Durmaksızın roman üretmesi, sonsuz imgelem gücü, bitimsiz enerjisi ve geceler boyu içtiği kahveler sayesinde iflastan kurtulsa da kitaplarinin çok sattığı dönemlerde bile borçtan kurtulamadı. Aşk serüvenlerine de hiç ara vermedi ve uzun yıllar mektuplaştığı Kontes Eveline Hanska'yla 1850 Mart'ında evlendi. Ancak bundan kısa bir süre sonra, 20 Mayıs 1850'de Paris'te öldü. 1829'da romanlarındaki temel izleklerin yavaş yavaş ortaya çıktığı ilk iki yapıtını kendi adıyla yayımladı: La physiologie du mariage (Evliligin Fizyolojisi) ve Les chouans (Köylü isyanı). 1841 yilinda La comédie humaine (İnsanlik Güldürüsü) genel baslığı altında topladığı romanlarını yirmi yıl boyunca hiç ara vermeden kaleme aldı.